Posts

     "EŞREF-İ MAHLUKAT"IN ÇOK KARA MİZAHI   Vallahi aklım almıyor. Memleketimizde yaşanan son deprem felaketinde de olduğu gibi, dünyanın herhangi bir köşesinde bir doğal felaket meydana geldiğinde, oradaki insanların dinine, diline, rengine vb. bakmadan, “dost / düşman” bir çok ülke oraya yardıma koşuyor. Kurtarma ekipleri, eğitilmiş köpekler, çadırlar, alet, edevat, yiyecek, içecek, ilaç vs ile dolu uçaklar, tırlar, gemiler oraya gönderiliyor. Kampanyalar düzenlenip maddi yardım fonları oluşturuluyor. Ulusal ve uluslararası medyada yayınlanan, felaket bölgesinde gösterilen onlarca fedakar çabaları, kahramanlıkları gözyaşları içinde izliyor ve insanların ayrım gözetmeksizin özünde kardeş olduklarını görüyor ve insan olmaktan gurur duyuyoruz. İşte “eşref-i mahlukat !” budur. Yani yaratılmış olanların en şereflisi. Buraya kadar tamam, ama aklımın almadığı kısım bunun öbür yüzü. Gün geliyor, o bir kişinin canını kurtarmak için ayrım gözetmeksizin kahramanlıklar
             HAYATIN ANLAMI (5) Kısacık ömrünün sonunda bedeni ile, sonra da türünün nesli, dünyası ve evreni ile yok olup gideceğini bilerek yaşamak “akıllı/zeki insan = Homo Sapiens Sapiens” için büyük bir ızdırap, kabul edilebilir gibi değil ! Buna karşı bulunabilmiş tek çare, ezeli ve ebedi bir “öbür dünya” kavramı inancıdır. Bilimsel herhangi bir veriye, ya da bir bilgiye, kanıta vb. dayanmayan bu kavram, adından da anlaşılacağı gibi, sadece bir “inanç” ! Bu inancın çok çeşitli versiyonları mevcut ; temeli dinler ama, günümüzde kuantum mekaniği, zamanın göreceliği vb. gibi kavramlardan yola çıkılarak benzer anlamlarda materyalist teoriler de üretiliyor, ama bunlar da sadece inanç boyutunda kalmakta. İnanıyorsanız, işte bu inanç, “hayat”a anlam yüklemek için son derece elverişli, aynı zamanda “homo sapiens sapiens”i son derece rahatlatıcı bir kavram. Öyle ya, bu inanca göre, beden, dünya, evren, hepsi yok olup gitsin farketmez, zira ruhumuz öbür dünyada ebediyete kadar